Bütçe Makaleleri

Kamu Bütçesi Ç.Ü.İİBF Maliye

2007 bütçesi resmi gazetede

2007 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu, dün gece Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Kanuna göre, 2007 yılı bütçe büyüklüğü (gider) 204,9 milyar YTL olacak. Bütçe geliri de 188,1 milyar YTL olarak öngörüldü. Buna göre bütçe 16,7 milyar YTL açık verecek ve tutar, net borçlanma hasılatı ile karşılanacak.

MAAŞLAR

1 Ocak-30 Haziran arasını kapsayan 2007 yılının ilk yarısı için aylık katsayısı 0,04605, memuriyet taban aylığına uygulanacak katsayı 0,5864, yan ödeme katsayısı 0,01461 olacak. İkinci 6 aylık dönemde ise aylık katsayısı 0,04739, taban aylığı katsayısı 0,61417, yan ödeme katsayısı ise 0,01503 olarak uygulanacak.

Sözleşmeli memurların ücret tavanı ise yılın ilk yarısında 2 bin 403, ikinci yarısı için de 2 bin 480 YTL olarak belirlendi. Memurlara enflasyon farkından doğan ödemeler, Bakanlar Kurulu kararıyla yapılacak.

Yılın ilk 6 ayı ve ikinci 6 ayında maaşları düşük olan memurlara yüzde 4’er, yüksek olanlara ise yüzde 3’er zam yapılacak.

Hazine garanti limiti ve borçlanmaya ilişkin işlemlerde garanti imkan limiti 3 milyar ABD Dolarını; elde edilecek kaynaklar Hazineye aktarılacak şekilde kamu kurum ve kuruluşlarınca ihraç edilecek sertifika, senet ve benzeri finansman enstrümanlarına sağlanacak garanti tutarı ise 2 milyar ABD Dolarını aşamayacak. 3 milyar doların yüzde 1’ine kadar ikrazen özel tertip devlet iç borçlanma senedi ihraç edilebilecek.

Türkiye Şeker Fabrikaları ile Toprak Mahsulleri Ofisinin görev zararları, Hazine tarafından karşılanacak. BELDES projesinde kullanılacak 300 milyon YTL’nin kullanımında yetki belediyelerde olacak.

KADROLAR

Kamu kurum ve kuruluşları, 2007 yılında, çeşitli nedenlerle ayrılan memurların yüzde 50’sini geçmeyecek şekilde, açıktan veya nakil yoluyla atama yapabilecek. Bu sınırlar içinde memur ihtiyacını karşılayamayan kuruluşlar için ilave 23 bin, yükseköğretim kurumlarına ise 2 bin atama izni verilecek.

FAZLA MESAİ

Fazla mesai ücretlerinin tavanı artırıldı. Buna göre, fazla mesai tavanları nüfusu 10 bine kadar olan yerlerde 135, 50 bine kadar olan yerlerde 145, 100 bine kadar olan yerlerde 160, 250 bine kadar olan yerlerde 180, 1 milyona kadar olan yerlerde 217 ve 1 milyondan fazla olan yerleşim birimlerin de de 225 YTL olacak. Ankara ve İstanbul’da ise itfaiyecilerin fazla mesai tavanı 244 YTL’den 250 YTL’ye çıkarıldı. Büyükşehir sınırları içinde ise bu rakam 335 YTL olacak.

Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile birlikte ayrıca 2005 Mali Yılı Kesinhesap Kanunu ile 2005 Mali Yılı Katma Bütçeli İdareler Kesinhesap Kanunu da Resmi Gazete’nin dünkü mükerrer sayısında yer aldı.

Aralık 30, 2006 Posted by | HÜRRİYET, HÜRRİYET-2006, HÜRRİYET-2006-ARALIK | Yorum bırakın

TEPAV: Bütçe açığı 4,8 milyar YTL’ye ulaştı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Maliye Bakanlığı tarafından 3,8 milyar YTL olarak açıklaman Ekim ayı merkezi yönetim bütçe açığının, 4,8 milyar YTL’ye ulaştığını bildirdi.

TEPAV İstikrar Enstitüsü tarafından, Ekim sonu itibariyle bütçe uygulama sonuçları konusunda hazırlanan Mali İzleme Raporunda, bütçe performansı açısından yıl sonu hedeflerine ulaşılması açısından bir sorun görünmediği belirtildi.

Rapora göre, Eylül ve Ekim aylarında harcamalar daha önceki aylara göre daha düşük çıkmakla birlikte, vergi dışı gelirlerde yaşanan performans düşüklüğü, açığın oluşmasında temel belirleyici oldu.

Bütçe açığında Eylül’de başlayan olumsuz gelişmenin Ekim’de de devam ettiğine dikkat çekilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

“Buna rağmen Ekim sonu itibarıyle, bütçe performansı açısından yıl sonu hedeflerine ulaşılması konusunda bir sorun görünmemekte. Ancak bu performansın arkasında, 2006 yılına özgü bir defalık tedbir niteliğinde kabul edilebilecek uygulamalar olduğu gözden kaçırılmamalı.

Prim affının başta Bağ-Kur olmak üzere sosyal güvenlik kurumlarının gelir gider dengesinde yarattığı olumlu gelişme, TELSİM’in GSM geçmiş dönem paylarının vergi ceza ve faizleriyle TMSF tarafından özelleştirme tahsilatı çerçevesinde Hazine’ye yatırılması ve TELEKOM nakit fazlasının bütçeye girmesi, mevcut durumu belirleyen temel etkenler olmuştur.”

Aralık 25, 2006 Posted by | HÜRRİYET, HÜRRİYET-2006, HÜRRİYET-2006-ARALIK | Yorum bırakın

AKP’li Canikli, “Bütçeden faize giden pay azaldı”

AK Parti Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, AK Parti iktidarı döneminde yatırım teşviki kapsamında bin 369 arsa tahsisi yapıldığını, 16 bin 851 kişiye istihdam sağlandığını ifade ederek, işyerlerinin tümünün üretime geçmesi halinde 60 bin kişiye istihdam sağlanacağını söyledi.

Canikli, TBMM Genel Kurulunda ele alınan 2007 yılı bütçesinin tümü üzerindeki son konuşmalarda AK Parti grubunun görüşlerini açıkladı. AK Parti hükümetinin hazırladığı bütçelerin en önemli özelliğinin, kamunun, ekonomideki ağırlığının, ekonomiye müdahalesinin azalması olduğunu vurgulayan Canikli, bütçe büyüklüklerinin gayri safi milli hasılaya oranının 2003’ten itibaren daha önceki yıllara göre azaldığını, 2004’te yüzde 35.48, 2005’te yüzde 32.60, 2006’da da yüzde 31.26 olarak gerçekleştiğini bildirdi.

Nurettin Canikli, kalkınmaların özel sektör eliyle olması gerektiği konusunda bir şüphe olmadığını belirtti.

“FAİZ ÖDEMELERİ ARTTIKÇA…”

Faiz ödemelerinin bütçe içindeki payının çok yüksek olması nedeniyle, bu konunun 2002’den önce çok tartışıldığını ifade eden Canikli, “Faiz ödemeleri arttıkça geliri yüksek olan kesim daha da zenginleşmektedir. Çünkü devlet zengin kişilere borçlanmakta ve faizi de o kişilere ödemektedir” dedi.

Canikli, bu durumun alt gelir grubundaki insanların daha da fakirleşmesine neden olduğunu belirterek, iktidarlarından önce bütçeden faize ayrılan pay hakkında bilgi verdi.

1995 bütçesinin yüzde 34.41’inin faize ayrıldığını ifade eden Canikli, bu oranın 1997’de 28.99’e düştüğünü, 1998’te 40.69, 2002’de 46.78’e çıktığını söyledi. Canikli, “2002’de bütçenin yarısı sermaye sahiplerine, toplumun en üst tabakasına gidiyordu” dedi.

“BÜTÇEDEN FAİZE AYRILAN PAY DÜŞTÜ”

AK Parti’li Canikli, bütçeden faize ayrılan payın iktidarları döneminde düştüğünü belirterek, 2004 bütçesinin yüzde 44.06’sı, 2005 bütçesinin yüzde 40.06’sı ve 2006 bütçesinin yüzde 29.41’inin faiz harcamaları için ayrıldığını kaydetti.
Canikli, bütçelerden faize gitmeyen paraların yatırıma harcandığını ifade etti.

2002’te bütçedeki personel harcaması 19.43 iken, bu oranın 2006’da yüzde 24.4’e çıktığını ifade eden Canikli, “Yani zenginden kesilen faiz harcamaları, personele, memura, işçiye, tarıma aktarıldı” diye konuştu.

Nurettin Canikli, 2002’de yüzde 1.99 olan bütçedeki sağlık harcamalarının oranının, 2006’da yüzde 2.52’ye yükseldiğini dile getirerek, en alt gelir grubundakilerin bütçeden aldıkları payın da yüzde 20 arttığını bildirdi.

YATIRIM HARCAMALARI ARTTI

AK Parti iktidarındaki yatırım harcamalarının çok eleştirildiğini anımsatan Canikli, yatırım harcamalarının bütçedeki payının 2006’da yüzde 6.83’e çıktığını söyledi. Canikli, buna özel sektör yatırımları ve yap-işlet-devlet modeliyle yapılan yatırımların dahil olmadığını vurguladı.

Canikli, Aydın’ın Çine ilçesindeki barajın yapımında, 150 milyon dolar, Artvin’deki bir barajın yapımında 350 milyon dolar tasarruf sağlandığını kaydetti.

49 ilde başlattıkları yatırım teşviki hakkında da bilgi veren Canikli, bu kapsamda bin 369 arsa tahsisi yaptıklarını ve 16 bin 851 kişiye istihdam sağlandığını söyledi. Canikli, bu kapsamdaki işyerlerinin tümünün üretime geçmesi halinde 60 bin kişiye istihdam sağlanacağını söyledi.

AK Parti Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, 2007 yılında asgari ücretin en az yarısının vergi dışında kalacağını bildirdi. AKP Grubu adına konuşan Canikli, iktidarları döneminde eğitimin bütçe içindeki payının arttığını savundu.

Uyguladıkları mali politikalarla zenginden alıp fakire verdiklerini iddia eden Canikli, fakir kesimin milli gelirden aldığı payın, iktidarları döneminde arttığını söyledi.

Zenginlere giden faiz ödemesinin azalmasıyla sağlanan paranın topluma harcandığını anlatan Canikli, sosyal politika üretmekte de tavan yaptıklarını savundu.

Canikli, 2002 yılında toplumun en zengin kesimini oluşturan yüzde 20’lik grubun milli gelirden aldığı payın yüzde 50 olduğunu hatırlatarak, bu payın 2005 yılı sonu itibariyle yüzde 43.5’e düşürüldüğünü kaydetti.

Aynı dönemde, toplumun en alt kesimini oluşturan yüzde 20’lik grubun milli gelirden aldığı payın yüzde 5.3’den yüzde 6.1’e çıktığını ifade eden Canikli, açlık ve fakirlik oranlarının da düştüğünü söyledi.

“DÜNYADA İLK…”

Hükümetlerinin uyguladığı politika sonucu ortaya çıkan tablonun sadece alkışlanacağını ifade eden Canikli, çok katı bir istikrar programı uyguladıklarını belirtti.

Çeşitli ülkelerde, Türkiye’den daha yumuşak program uygulanmasına karşın sosyal patlamalar yaşandığını anlatan Canikli, “Çok katı bir istikrar programı uygularken sosyal boyutu da ihmal etmedik ve alt gelir grubunun milli gelirden aldığı payı artırdık. Bu, dünyada ilk… Hem istikrar programı uygulayıp hem sosyal politika uygulayan hükümet olarak tarihe geçtik” diye konuştu.

Canikli, uyguladıkları modelin bir çok ülke tarafından da örnek alındığını ifade etti.

Adaletli ve sağlam bir bütçe uyguladıklarını söyleyen Canikli, verdikleri sözleri her zaman yerine getirdiklerini kaydetti.

Bütçe açığını azalttıklarını, vergi gelirlerini artırdıklarını belirten Canikli, bütçe içindeki vergi gelir oranlarının da yükseldiğini söyledi.

Bütçe içindeki vergi geliri oranını yüzde 93.6’ya çıkardıklarını kaydeden Canikli, “İktisat tarihi böyle bir başarıyı yazmadı. Bu, bir ilk” dedi.

ASGARİ ÜCRET

Canikli, Gelir ve Kurumlar Vergisi ile KDV oranlarını düşürdüklerini hatırlatarak, gelecek yıl ise asgari ücretin yarısını vergi dışı bırakacaklarını bildirdi.

İç borç oranı hakkında da bilgi veren Canikli, 2003 ve 2004 yıllarında, önceki hükümetlerin borçlarını faizi ile ödedikleri için borç oranının yüksek görüldüğünü söyledi. Canikli, “Borçların sorumlusu biz değiliz” diye konuştu.

Aralık 25, 2006 Posted by | HÜRRİYET, HÜRRİYET-2006, HÜRRİYET-2006-ARALIK | Yorum bırakın

Bütçenin fazlası var ama söylemem

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan TBMM Genel Kurulu’nda 2007 bütçesini savunurken 2006 bütçesinin denk bütçe olduğunu hatta fazla verdiğini savundu ve “Bütçe denk, hatta fazlası var ama söylemeyelim” dedi. Milletin iki yakasını biraraya getirdiklerini ifade eden Unakıtan, “Milletin parasına sahip çıkmak mı IMF bütçesi” diye sordu.

TBMM Genel Kurulu’nda Maliye Bakanlığı, Kamu İhale Kurumu, Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İşleri Bakanlığı ve Gelir Bütçesi görüşmelerinde Hükümet adına söz alan Maliye Bakanı Unakıtan, AKP Hükümetinden önceki dönemlerde iyi hazırlanmayan ve iyi idare edilmeyen bütçeler yüzünden ülkenin çok yüksek bedeller ödediğini öne sürdü. AKP Hükümetinin ekonomi politikaları sayesinde milletin parasına sahip çıkıldığını fakirin fukaranın parasının korunduğunu belirten Unakıtan, bütçeyi eleştiren muhalefet partilerine, “Bu bütçeye İMF bütçesi diyenlere şöyle bir lafım var. Bu kürsüye çıkıp ilkokul çocukları gibi bayram nutukları atıyorsunuz” dedi. Bütçe demenin rakam demek olduğunu belirten Unakıtan, “Öyle büyük adımlar attık ki Türkiye’yi normalleştirdik. İçerde ve dışarıda Türkiye’nin itibarı arttı. Eskiden Türkiye’nin kimse yüzüne bakmıyordu. Türkiye’ye yabancı sermaye geldi. AKP hükümetinin farkı bu” dedi.

HESAP VERME KOLAYLAŞTI: Milletin geçmişi, rakamı ve matematiği çok iyi bildiğini belirten Unakıtan, “Bu millet, biz hükümete geldikten sonra neler yaptık herkes çok iyi biliyor. Mali disiplinle elde ittiğimiz başarılı ekonomik politikalarla neler yaptık çok açıktır. Geçtiğimiz 4 yıla bakıldığında sadece güçlü ve güvenilir bütçeler yapılmadı. Aynı zamanda bu bütçelerin işleyişine ve uygulanmasına yönelik olarak önemli reformlar gerçekleştirildi. Kamu idarelerinin bütçe hakkı kapsamında Meclis’e hesap verme imkanı sağlandı” diye konuştu.

Sosyete yeri değil pazarları dolaşın

MUHALEFETE, “Sen hiç fırına uğramıyorsun, sosyete yerlerinde dolaşıyorsun. Gidin pazar mazar dolaşın. Korkmayın; seçim zamanı zor girersiniz ama şimdi bir şey demez millet” diye seslenen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, şöyle devam etti: “Köydes’le binlerce km yol yapıldı, yüzlerce eve su getirildi, hala da devam ediyor. Geçen sene 2 milyar YTL ödenek koyduk şimdi de aynı ödeneği koyduk. Bu projelere kulp takacaklar ya ihaleleri eşe, dosta, tanıdığa, yoldan çağırıp çağırıp verdiniz deniyor. Köydes’in paralarını kaymakamlara gönderdim; ilçe başkanlarına değil.”

Aralık 25, 2006 Posted by | HÜRRİYET, HÜRRİYET-2006, HÜRRİYET-2006-ARALIK | Yorum bırakın

TBMM’de bütçe maratonu sona eriyor

Meclis, 2006 yılının son haftasına yoğun gündemle giriyor. Kasım ayı başında başlayan bütçe maratonu sona eriyor.

TBMM Genel Kurulunda, bütçe üzerindeki son konuşmalar yarın yapılacak. Sırasıyla CHP, AKP ve ANAVATAN grupları adına yapılacak konuşmaların ardından, 2007 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2005 Mali Yılı Kesinhesap kanun tasarıları açık oya sunulacak. Bütçe görüşmelerinin son gününde, liderlerin konuşması bekleniyor.

Genel Kurulda; 26 Aralık Salı günü Darülaceze Müessesesi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı görüşülecek. Tasarı, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı, özel bütçeli ve kamu tüzel kişiliğine haiz olan genel müdürlüğün teşkilat, görev, yetki, sorumluluk ve faaliyetlerini yeniden belirliyor.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından bir kez daha görüşülmek üzere Meclise geri gönderilen ve 15 yeni üniversiteye kurucu rektör atamasını öngören yasa, 27 Aralık Çarşamba günü görüşülecek.

Uzun zamandan beri sözlü soruların görüşülmediği Genel Kurulda, yılın son çalışma günü olan 28 Aralık Perşembe günü denetim faaliyetlerine ayrıldı. Genel Kurul, gündemde bulunan sözlü sorular ele alındıktan sonra tatile girecek.
Yarın saat 11.00’de toplanacak olan Genel Kurul, bütçe üzerindeki son konuşmaların bitimine kadar, diğer günler ise 15.00-19.00 arasında çalışacak.

AB uyum Komisyonu, 28 Aralık Perşembe günü Sigortacılık Kanunu Tasarısını ele alacak.

Aralık 24, 2006 Posted by | HÜRRİYET, HÜRRİYET-2006, HÜRRİYET-2006-ARALIK | Yorum bırakın

Akyıldız: 2007 bütçesi sağlıkta ölüm bütçesidir

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, 2007 yılında sağlık için ayrılan bütçenin, sağlık hizmetini engelleyen, insan sağlığına zarar veren bir bütçe olduğunu savunarak, “Bu bütçe sağlıkta ölüm bütçesidir” dedi.

Bircan Akyıldız başkanlığındaki Türkiye Kamu-Sen üyeleri, bütçeden sağlığa ayrılan payın yetersiz olduğu gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı önünde protesto eylemi yaptı.

Bakanlık önünde toplanan Türkiye Kamu-Sen üyeleri, hükümet aleyhine attıkları sloganlar eşliğinde “IMF’ye değil sağlığa bütçe”, “IMF değil, bu ülke bizim”, “Eşit, parasız, nitelikli sağlık” yazılı dövizler taşıdılar. Dağıtılan düdükleri de çalan eylemciler, alkışlarla protestoda bulundular.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Akyıldız, burada yaptığı açıklamada, sağlığa ayrılan bütçenin komik ve yetersiz olduğunu öne sürdü. Akyıldız, 2006 yılında 7 milyar 477 bin YTL olan Sağlık Bakanlığı bütçesinin, 2007 yılında 6 milyar 581 bin YTL’ye düşürüldüğünü ifade ederek, iktidarın bütçede sağlığı unutarak sağlık sistemini çöküşe sürüklediğini iddia etti.

Genel Sağlık Sigortası’nın 2007’de uygulanmaya başlanmasıyla “vatandaşa parası kadar sağlık hizmeti sunulacağını” savunan Akyıldız, Sağlık Bakanlığının da devlet hastanelerinin sosyal güvenlik kuruluşlarından alacaklarını tahsil etmeyerek hastaneleri borç batağında, hacizlere mahkum bıraktığını ileri sürdü.

Akyıldız, Sağlık Bakanlığının sağlığın yönetimini maliyecilere bıraktığını, ilaç sektörünün yabancı sermaye emrine verildiğini iddia ederek, “Sağlıkta Dönüşüm Programı” adı verilen uygulamalarla birlikte sağlıkta geriye gidişin yaşandığını savundu. Akyıldız, Sağlık Bakanlığının, farklı statüde personel istihdam ederek çalışma huzurunu da bozduğunu öne sürdü.

TBMM’de görüşülen bütçenin, kamu çalışanları ve vatandaşın bütçesi olmadığını söyleyen Akyıldız, bu bütçenin “IMF talimatıyla hazırlanan, küresel sermayelere hizmet eden bir bütçe” olduğunu savundu. Akyıldız, bütçede vatandaşın görmezden gelindiğini belirterek, “2007 yılı bütçesi, sağlık hizmetini engelleyen, insan sağlığına zarar veren bir bütçedir. Bu bütçe sağlıkta ölüm bütçesidir” dedi.

Aralık 18, 2006 Posted by | HÜRRİYET, HÜRRİYET-2006, HÜRRİYET-2006-ARALIK | Yorum bırakın

Belediyelerin mali durumu halka sunulacak

Maliye Bakanlığı, il, ilçe ve belde belediyeleri ile belediyeler bünyesinde faaliyet gösteren işletmeler ve il özel idarelerinin borç ve alacaklar dahil mali durumunu, önümüzdeki yıl Nisan ayından itibaren halkın bilgisine sunacak.

Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürü Ömer Duman’dan alınan bilgiye göre, kamu hizmetlerinin daha şeffaf hale getirilmesi çalışmaları çerçevesinde, belediyeler ve il özel idarelerinin mali verileri de kamuoyu ile paylaşılacak.

Bu amaçla, valiliklere gönderilen bir yazı ile belediyelerin bütçe verilerinin Maliye Bakanlığına iletilmesi istendi. Yazıda belediyeler bünyesinde faaliyet gösteren işletmelere ilişkin verilerin de mali tablolar içinde bulunacağı belirtildi. Şu ana kadar 3 bin belediye, mali durumlarını içeren tabloları Maliye Bakanlığına ulaştırdı.

Belediyelerin gelir ve harcamaları, borç ve alacakları, menkul ve gayrimenkulleri ile kasa ve banka hareketlerinin yer aldığı bu tablolar, 3 bin 200 belediye ile 81 il özel idaresini kapsayacak şekilde güncellenecek ve 2007 yılı Mart ayı sonuna kadar internet ortamında ya da Saymanlıklar aracılığı ile tekrar Maliye Bakanlığına gönderilecek.

Merkezde oluşturulan ekipler, gelen bilgilerin muhasebe tekniği açısından sağlıklı olup olmadığını inceleyerek, bu bilgileri tasnif edecek.

Tasnif sırasında belediyeler, büyük şehir, diğer il belediyeleri, ilçe belediyeleri ve belde belediyeleri olarak sınıflandırılacak ve buna göre bir değerlendirmeye gidilecek. Aynı şekilde il özel idarelerinin durumu da ayrı bir başlık altında irdelenecek.

3 AYDA BİR TEŞHİR

Maliye Bakanlığı, söz konusu bilgileri Nisan ayı sonuna kadar kamuoyuna açıklayacak. Açıklanacak mali tablolarda, iktisadi işletmeler dahil belediyelerin kasa ve banka hesapları, menkul kıymet ve varlıkları, faaliyet alacakları, takipli alacakları, kurum alacakları, stokları, bütçe dışı avans ve kredileri, dış proje kredi kullanımları, yıllara yaygın inşaat ve onarım faaliyetleri, mevcut gayrimenkulleri, menkul varlıkları, işçilere ve müteahhitlere olan borçları, vergi, SSK, doğal gaz ve elektrik borçları gibi bilgiler yer alacak.

Belediyeler ve il özel idareleri, Mart ayından sonra da her 3 ayda bir mali durumlarına ilişkin bilgileri Maliye Bakanlığına iletmeye devam edecek. Bakanlık da, bu verileri, takip eden ay kamuoyunun bilgisine sunacak. Böylece vatandaşlar, belediyelerin varını, yoğunu, ne yaptığını, nereye gittiğini izleyebilecek.

ELEKTRONİK ALTYAPI KURULUYOR

Bu arada Muhasebat Genel Müdürü Duman, belediyelerin mali durumlarının yakından takibi projesi için tüm illere muhasebat kontrolörleri gönderildiğini söyledi.

Kontrolörlerin, tek tek belediyelerin mali verilerinin sağlıklı tutulup tutulmadığına baktığını kaydeden Duman, şöyle konuştu:

“Biz, burada denetim görevi yapmıyoruz. Bizim amacımız, mali verilerin sağlıklı ve muhasebe tekniğine uygun olmasını sağlamak. Kamuoyuna da bu bilgileri ulaştırmak. Valilikler ve belediyelere bunun için de bir yazı gönderdik. Söz konusu verilerin toplanmasında bir vali yardımcısı koordinatör olacak. Defterdarı da yanına alacak olan vali yardımcısı, muhasebe denetmeni ve muhasebe müdürlerini bu işte görevlendirecek. Veriler de Saymanlıklara gelecek. Burada, verilerin, muhasebe tekniğine aykırı olup olmadığı incelenecek. Sonra bunlar bize ulaştırılacak. Biz de, merkezde gelen bilgileri birleştirerek, yayımlayacağız” .

Muhasebat Genel Müdürü Duman, 2007 sonlarına doğru, en geç de 2008 yılı başında belediyelerin mali bilançolarını internet ortamında göndermeye başlayacağını, buna ilişkin altyapının da kısa sürede oluşturulacağını ifade etti. Duman, “Mali tablolarda, bilançolarda belediyelerin her şeyi görülecek. Bu şekilde belediyeler de her yönüyle şeffaflaşacak” dedi.

Aralık 17, 2006 Posted by | HÜRRİYET, HÜRRİYET-2006, HÜRRİYET-2006-ARALIK | Yorum bırakın

Bütçe 23 yıl sonra ilk kez fazla verdi

Merkezi Yönetim Bütçesi, geçen yılın 11 ayında 3,4 milyar YTL açık verirken, bu yılın aynı döneminde 64 milyon YTL fazla verdi, böylece, bütçe uygulamalarında 23 yıl aradan sonra Ocak-Kasım dönemi itibariyle fazla verilerek önemli bir performans yakalandı.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın bütçe sunuş konuşması metninde yer alan verilere göre, Kasım ayında Merkezi Yönetim Bütçe giderleri 13,4 milyar, Merkezi Yönetim Bütçe gelirleri 17,2 milyar, faiz dışı fazla ise 7,1 milyar YTL olarak gerçekleşti. Kasım ayında bütçe 3,8 milyar YTL fazla verdi.

Ocak-Kasım döneminde ise Merkezi Yönetim Bütçe giderleri 157,7 milyar YTL, Merkezi Yönetim Bütçe gelirleri 157,8 milyar YTL oldu. Bu dönemde vergi gelirleri 125,9 milyar YTL, Merkezi Yönetim Bütçe fazlası 64 milyon YTL, faiz dışı fazla ise 44,1 milyar YTL olarak gerçekleşti.

FAİZ DIŞI FAZLA

Ocak-Kasım 2005 döneminde 38,1 milyar YTL olan faiz dışı fazla tutarı, bu yılın aynı döneminde yüzde 15,9 oranında bir artışla 44,1 milyar YTL olarak gerçekleşti.

Kasım ayı sonu itibariyle, 2005 yılında toplam faiz dışı fazlanın yüzde 97’si gerçekleştirilmişken, 2006 yılında yıl sonu toplam faiz dışı fazla hedefi aşılarak yüzde 136,8’ine ulaşıldı. Söz konusu dönemde, Merkezi Yönetim Bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,2, merkezi yönetim bütçe gelirleri ise yüzde 17,1 oranında artış gösterdi.
İlk onbir aylık dönemde, toplam bütçe ödeneklerinin yüzde 90,5’i, faiz hariç bütçe ödeneklerinin ise yüzde 88,7’si kullanıldı.
Kasım sonu itibariyle Merkezi Yönetim Bütçe gelirlerine bakıldığında, yılsonu bütçe hedefinin yüzde 98,4’ünün bu dönemde tahsil edildiği görülüyor. Geçen yılın aynı döneminde söz konusu oranın yüzde 88,2 olmuştu.

VERGİ GELİRLERİ

Bu dönemde, vergi tahsilatında geçen yılın ilk onbir aylık dönemine göre yüzde 16,4 oranında artış sağlandı. Bu artışla yıl sonu vergi geliri hedefinin yüzde 95,3’üne ulaşıldı.
Geçen yılın aynı döneminde toplam vergi gelirlerinin yüzde 90,5’i tahsil edilmişti.

2006 YIL SONU GERÇEKLEŞME TAHMİNLERİ

2006 yılı sonu itibariyle, Merkezi Yönetim Bütçe giderlerinin 175,2, Merkezi Yönetim Bütçe gelirlerinin 172,2, bütçe açığının 3, faiz dışı fazlanın ise 43,2 milyar YTL olarak tahmin ediliyor.
2006 yılı bütçesinde bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 2,6 olarak hedeflenmişken, gerçekleşmenin yaklaşık yüzde 0,5 olması bekleniyor.
Yıl sonu itibariyle faiz giderlerinin milli gelire oranının yüzde 8,2 olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Bu oran 2002 yılında yüzde 18,9 düzeyinde bulunuyordu.

Aralık 15, 2006 Posted by | HÜRRİYET, HÜRRİYET-2006, HÜRRİYET-2006-ARALIK | Yorum bırakın

Unakıtan: 2007 bütçesi seçim bütçesi değildir

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 2007 bütçesinin seçim bütçesi değil, mali disipline uyan ve popülizme meydan vermeyen bir bütçe olduğunu söyledi.

TBMM Genel Kurulunda, 2007 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının görüşmelerine başlandı. Unakıtan, bütçeyi sunarken yaptığı konuşmada, 2007 bütçesinin, Hükümetin hazırladığı 5. bütçe olduğuna işaret ederek, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez 5. yıl bütçesi yapıldığını bildirdi.

Bütçelerin mali yönleri yanında ekonomik ve sosyal yönlerinin de olduğunu ifade eden Unakıtan, geleceğe ilişkin öngörüleri içeren bütçelerin, ekonomide geleceğe yönelik beklentilerin de izlerini taşıdığını söyledi.

Güçlü bütçelerin, güçlü ülkelerin işi olduğunu, bir bütçe ne kadar sağlam, öngörülebilir ve güvenilir ise ülkenin küresel ekonomi içindeki yerinin de o derece güçlü ve sağlam olduğunu vurgulayan Unakıtan, “Küresel rekabet yarışında ülkemizin layık olduğu yere gelebilmesi, etkin kaynak kullanımı ve mali disipline bağlıdır. Çünkü rekabet gücü, insan kaynakları da dahil olmak üzere etkin bir kaynak kullanımı anlamına gelir” diye konuştu.

“BÜTÇE, MİLLETİN SIRTINDA YÜKTÜ”

Unakıtan, bütçelerin iyi idare edilmesi zorunluluğuna dikkati çekerek, aksi halde bu durumun, ülke riskinin artmasına neden olacağını kaydetti.

“Kendilerinden önce iyi hazırlanmayan ve idare edilmeyen bütçeler yüzünden” Türkiye’nin krizlere girdiğini, bedelini yüksek faiz olarak ödediğini ve ödemeye de devam ettiğini belirten Unakıtan, “Yüksek bütçe açıkları ve kamu borç yükü, milletimize sıkıntılar yaşattı ve çok çile çektirdi. Toplanan vergiler, faizlere bile yetmedi” dedi.

Unakıtan, iktidarlarından önce bütçenin, milletin sırtında ağır bir yük olduğunu da ifade etti.

“FAKİRE, FUKARAYA SAHİP ÇIKAN BÜTÇE”

Göreve geldiklerinde yüzde 14,6 düzeyinde olan bütçe açığının GSMH’ye oranının, bugün yüzde 1’lerin altına düştüğünü anımsatan Unakıtan, borç dinamiklerinde çok süratli iyileşmeler sağlandığını belirtti.

Unakıtan, Hükümetlerinden önce bütçe giderlerinin, daima hedeflenenin üstünde, bütçe gelirlerinin ise hedeflenenin altında gerçekleştiğini, bütçe açığı hedeflerinin tutmadığını söyledi.

Hükümetleri döneminde ise bütçe açıklarının daima öngörülerinden daha iyi gerçekleştiğini dile getiren Unakıtan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu bütçe de daha önce hazırladığımız bütçeler gibi istikrarın devamı, güvenilirliğin artırılması ve Türkiye’nin kalkınması için hazırlanmış bir bütçedir. Bu bütçe milletimizin refah düzeyinin daha da artırılması anlayışı üzerine hazırlanmış bir bütçedir. Fakire, fukaraya ve özürlüye sahip çıkan bir bütçedir. Ancak, seçim bütçesi asla değildir.”

“NE ÇEKTİYSE, BU ZİHNİYETTEN ÇEKTİ”

Bakan Unakıtan, hedeflerinin, gelişmiş ve güçlü bir Türkiye olduğunu ifade ederek, güçlü Türkiye’nin de güçlü bütçeye sahip olması gerektiğini söyledi.

“Bu bütçe, mali disipline riayet eden, popülizme meydan vermeyen bir bütçedir” diyen Unakıtan, “Türkiye bugüne kadar ne çektiyse, ‘O ne verdiyse ben daha fazlasını veririm’ diyen zihniyetten çekmiştir. Bu anlayışa kesinlikle
geçit vermeyen bir bütçedir” dedi. Unakıtan, 2007 bütçesinin, mali disiplin anlayışı içinde hazırlandığını belirtti.

“PETROL FİYATLARININ ARTMASI…”

Unakıtan, dünya ekonomisinde görülen büyüme eğilimi sonucunda uluslararası likidite koşullarının, yükselen piyasalar lehine geliştiğini, yatırımcıların bu piyasalardaki yatırım araçlarına olan ilgisinin arttığını anlattı.

Dünyada petrol fiyatlarının, büyük ölçüde petrol ihraç eden ülkelerin alacakları arz yönlü kararlara bağlı olduğunu belirten Unakıtan, “Elimizde olmayan sebeplerden dolayı petrol fiyatlarının artmasının, ekonomimizi de menfi olarak etkilemesi kaçınılmazdır” dedi.

Unakıtan, dünya genelinde emtia fiyatlarındaki yükseliş eğilimi sonrasında enflasyonist baskıların, kendini göstermeye başladığını kaydetti.

Dünya piyasalarına yayılan aşırı likiditenin çekilmeye başlamasının etkisiyle, Mayıs ayının ortalarında yükselen piyasalardaki menkul kıymet fiyatlarında ve borsa fiyat endekslerinde ani düşüşler yaşandığını bildiren Unakıtan, şöyle devam etti:

“2007 yılı için, küresel ekonomide 2006’daki olumlu görünümün bir miktar tersine döneceğine dair işaretler vardır. Bundan sonraki dönemde küresel likidite koşullarının nasıl bir seyir izleyeceği konusu bütünüyle küresel büyüme sürecine bağlıdır. AB, Japonya ve Çin gibi ülkelerden gelmesi muhtemel yüksek büyüme hızları bu süreci doğrudan etkiler niteliktedir. Böyle bir gelişme, belli başlı ekonomilerin enflasyon ile mücadele amacıyla sıkı para politikası uygulamasına neden olabilecektir.”

KÜRESEL EKONOMİDEKİ GELİŞMELER…

Küresel piyasaların algılamaları ve risk öngörüsünün çok çabuk değişebildiğine işaret eden Unakıtan, küresel ekonomideki gelişmeleri çok yakından takip etmeleri gerektiğini belirtti.

Unakıtan, 2007’de ekonomik büyümenin, gelişmiş ekonomiler için yüzde 2,7, yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomiler için yüzde 7,2 ve dünya ekonomisi için yüzde 4,9 seviyelerinde gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini bildirdi.

“TAVİZ VERMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin, sürekli istikrarın sağlandığı örnek bir ülke konumuna gelmesinin son derece elzem olduğunu dile getiren Unakıtan, toplumsal hayatın her alanında gerçekleştirdikleri yapısal reformların, istikrarın kalıcı hale getirilmesi doğrultusunda atılan önemli adımlar olduğunu belirtti.

İstikrarı, “içindeyken değerinin çok fazla bilinmediği, ancak kaybedilince değeri anlaşılan bir kavram” olarak tanımlayan Unakıtan, “Onun için son 4 yıldır yaşadığımız istikrarın kıymetini bilelim ve onu gözümüz gibi koruyalım” dedi. Unakıtan, şunları kaydetti:

“İktidara geldiğimiz günden bugüne kadar yüce milletimizin desteği ile sağladığımız istikrar ortamının sürdürülebilir olduğunu memnuniyetle gözlemliyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da kararlılıkla uyguladığımız politikalarımızdan asla taviz vermeyeceğimizin altını çizmek istiyorum.

Türkiye ekonomisi, tarihinde ilk kez 19 çeyrek aralıksız büyüyerek yeni bir rekora daha imza atmıştır. 2006 yıl sonu itibariyle de yüzde 5’lik büyüme hedefini aşacağız. 2007 yılında büyümenin temel dinamikleri özel tüketim ve yatırım harcamaları olacaktır. Bu da gösteriyor ki üretim, istihdam ve ihracat artışlarıyla birlikte ülkemiz ekonomisi sağlam temeller üzerinde yoluna devam etmektedir. 2002’de 2 bin 598 dolar olan kişi başına gelir, 2007’de 5 bin 550 dolara ulaşacaktır. Bu, bir zenginleşmedir. Satın alma gücü paritesine göre ise kişi başına milli gelirimiz 2007 yılında 9 bin 662 dolar seviyesine ulaşacaktır. Bu rakamlar, milletimizin satın alma gücünün ve refah seviyesinin arttığını göstermektedir.”

ENFLASYON

Unakıtan, enflasyonun, tavizsiz sürdürülen mali disiplin sonucunda, 2002 yılı başındaki yüzde 73,2 seviyesinden tek haneli rakamlara indiğini anımsattı. Unakıtan, enflasyonda 2006 yılının ilk yedi ayında arz yönlü unsurlar ve dışsal koşullardan kaynaklanan bir artış eğilimi gözlendiğine işaret ederek, bu dönemde enflasyonu olumsuz yönde etkileyen diğer bir unsurun da ham petrol fiyatlarında, yılın ilk çeyreğinden itibaren gerçekleşen artışlar olduğunu söyledi.
Unakıtan, enflasyona karşı yürütülen kararlı politikaların devam edeceğini ifade ederek, “Bunun, uzun ve zorlu bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Alınan tedbirler ve son dönemde uluslararası likidite koşullarındaki olumlu seyir nedeniyle 2007 yılında enflasyondaki düşüş sürecinin devam etmesi beklenmektedir” dedi.

Aralık 15, 2006 Posted by | HÜRRİYET, HÜRRİYET-2006, HÜRRİYET-2006-ARALIK | Yorum bırakın

Memurdan bütçe protestosu

Türkiye KAMU-SEN’e bağlı Türk İMAR-SEN üyesi bir grup, 2007 Bütçesinden “memurlara yeterli kaynak ayrılmadığı” gerekçesiyle protesto eylemi yaptı.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı önünde toplanan sendika üyeleri, hükümet aleyhine sloganlar atıp, pankart açtılar.
Protesto gösterisine, Türkiye KAMU-SEN Genel Başkanı Bircan Akyıldız ile konfederasyona bağlı bazı sendikaların başkanları da katılarak, destek verdiler.

Türk İMAR-SEN Genel Başkanı Necati Alsancak yaptığı konuşmada, 2007 Bütçe Kanunu Tasarısı’nda Bayındırlık ve İskan Bakanlığına ayrılması öngörülen payın ”yetersiz” olduğunu öne sürdü.

Deprem ve afet bölgelerinde zor şartlarda görev yapan, Bakanlık çalışanlarının maaşlarının düşük olduğunu savunan Alsancak, şunları kaydetti:

“Ülkemizin kalkınmasında temel unsur olan ve ülke bütçesine önemli katkılar sağlayan Bayındırlık ve İskan Bakanlığına bağlı kurumların çalışanları, bilerek ve isteyerek yoksulluğa itilmişlerdir. Bakanlığa bağlı çalışanlar, yoksulluk sınırı altında maaşlarla çalışmakta, seyyar görev yolluklarını alamamakta ve 6 aydır ek ödenek beklemektedirler. 4 yıldır olduğu gibi bu bütçede de memur unutulmuştur.”

Alsancak, İller Bankasının “anonim şirket haline getirilerek, yaptığı görevlerin uluslararası şirketlere verilmesinin önünün açılmaya çalışıldığını” da öne sürdü.

Aralık 12, 2006 Posted by | HÜRRİYET, HÜRRİYET-2006, HÜRRİYET-2006-ARALIK | Yorum bırakın